1 Haziran 2014 Pazar



1994 yılında İstanbul'da doğdum.Kırklareli Üniversitesinde Dış Ticaret okuyorum.Tüm yeni ve faydalı fikirleri sizinle daima paylaşacağım.Beni anlatan en anlamlı cümleler ise; 


Ben bir düşünce işçisiyim. Hayat yolunda öğrenciyim.Bazen çalışkan bazen tembel, gittikçe daha meraklı, üretken.Ürettikçe doluyor, doldukça taşıyorum. Ben bunu hep yapıyorum.Öğrenmenin sınırı yok diyorum. Sınırı ancak ben koyuyorum, bunu biliyorum.Sınırsızlık gözümü korkutuyor. Sınırlılık beni kısıyor.
Böyle bir beşikte aşağı yukarı salınıyorum.Dengeyi nerede buluyorum ona bakıyorum.Bazen içimde, kendimde, bazen dışarıda, dünyevi hayatta.Kendim için ‘yapmak’ zamanından ‘olmak’ zamanına geçişi gözlemliyorum.İşte ben şu an böyle bir eşikte duruyorum.Eşiğin öbür tarafına geçtiğimdeyse, yolculuğumun hep sürmesini diliyorum. Varılması gereken limanların olmadığı denizlerde, sürekli yelken seyrinde.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

E-TÜKETİCİ HAKLARI
ÖZET
Ekonomistlere göre;ne yazık ki Türkiye’de tüketici yasalarının yanı sıra tüketicilerin kendi haklarını koruma bilinci gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında oldukça yetersizdir.Türkiye’de yıllardır süren yüksek enflasyon,tüketicinin satın alma gücü ve tüketim malı değerini sürekli değiştirdiğinden yoğun olarak tüketici sorunları yaşamasına neden oldu.
23 Şubat 1995 tarihinde TBMM’de kabul edilen 4077 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” ile tüketici hakları yasal güvenceye alındı.Yasa,ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ilgili,ekonomik çıkarlarını koruyucu,zararlarını tazmin edici,aydınlatıcı ve eğitici önlemler almaya çevresel tehlikelerden korumaya yönelik girişimleri düzenledi.

1.GİRİŞ

Tüketici hakları, satın alma işlemi internet üzerinden olsun ya da olmasın, temel olarak 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile korunmaktadır. İlgili kanunda tüketicilerin karşılaşabilecekleri ayıplı mal, ayıplı hizmet, sözleşmelerdeki haksız şartlar, taksitle satış, paket tur, kampanyalı satış, kapıdan satış, mesafeli satış, tüketici kredisi, kredi kartları, konut finansmanı, abonelik sözleşmesi, garanti belgesi, satış sonrası hizmetler, ticari reklamlar ve ilanlar gibi birçok farklı durum ayrıntılı olarak düzenlenmiş durumda. Kanunda yer alan bu düzenlemelerin çoğu internet üzerinden alışveriş yapan tüketiciler için de geçerli.
Ancak, internet üzerinden yapılan satın alma işlemleri, 4077 sayılı Kanun’un 9/A maddesi ile şu an yürürlükte olan mevzuat uyarınca, ”Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmeliğe tabii. 4077 sayılı Kanun’da mesafeli sözleşme, ”Yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi ya da ifası kararlaştırılan sözleşmeler” olarak tanımlanıyor.

1.1           Peki Bu Düzenlemeler Tüketiciye Ne Gibi Haklar Tanıyor?
İlgili yönetmeliğin tüketiciye tanıdığı en büyük hak, cayma hakkı. Tüketiciler, yönetmeliğin 7.maddesi uyarınca hiçbir sebep göstermeksizin satın almış oldukları mal veya hizmetten 7 gün içinde cayma hakkına sahip. Üstelik ödemiş oldukları ücretin de kendilerine iade edileceği belirtilmiş. Bu noktada dikkat edilmesi gereken şey, cayma hakkı süresi, malın teslimine ilişkin sözleşmelerde, tüketicinin malı teslim aldığı günden itibaren, diğer sözleşmelerde ise sözleşmenin akdedildiği günden itibaren işlemeye başlar. Satıcı veya sağlayıcı, cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç on gün içerisinde ödenen toplam bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi tüketiciye hiçbir masraf yüklemeksizin iade etmek ve yirmi gün içerisinde de malı geri almak zorundadır. Yönetmelikte, cayma hakkının kullanılmadığı sözleşmeler ile bu yönetmelik hükümlerinin uygulanamayacağı sözleşmeler de düzenlenmiş. Bu sebeple tüketici alışveriş yaparken, hukuki anlamda bu  hususlara dikkat etmelidir.
Satın alınan malın kusurlu olduğunu fark eden tüketici, sorunun giderilmesi için öncelikle satıcı veya kurumla görüşerek malın iadesi, malın yenisi ile değiştirilmesi, malın tamiri, malın özrü kadar değerinden indirilmesi gibi yasal haklardan birini kullanma yoluna gidebilir.
Bu görüşmelerden bir sonuç alınamazsa ilgili kanun ve yönetmelik gereği, satın aldığı malın değerine göre “Tüketici Sorunları Hakem Heyeti”ne başvurabilir. 01.01.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru için alt parasal sınır 1.191,52 TL, büyükşehir statüsünde bulunan illerde faaliyet gösteren il hakem heyetlerinin uyuşmazlıklara bakmakla görevli ve yetkili olmalarına ilişkin alt parasal sınır ise 3.110,58 TL olarak tespit edilmiştir.
Malın değerinin belirtilen tutarın altında olduğu ihtilaflarda Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvurulması zorunludur. Malın değeri belirtilen tutarın üstünde ise, uyuşmazlıklar için hakem heyetlerine başvurulabileceği gibi tüketici mahkemesine de başvuru yapılabilmektedir. Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya ikametgahının bulunduğu yerdeki tüketici sorunları hakem heyetine veya tüketici mahkemesine yapılmalıdır.
Yasal düzenlemelerle haklarımız korunuyor olsa da, internet üzerinden mal veya hizmet almak isteyen bir tüketici mağdur olmak istemiyorsa öncelikle dikkatli ve bilinçli hareket etmeli ve e-ticaret hukukunu genel hatlarıyla bilmelidir. Satıcı veya sağlayıcı ile sözleşme yapılırken, en azından sözleşmenin esaslı şartını oluşturan hususlarda satıcı ya da sağlayıcı kurum tarafından gerekli bilgilendirmeyi almaya dikkat edilmelidir. Özellikle, satıcının ismi, adresi ve telefonu, satın alınan mal veya hizmetin özellikleri, ödenecek bedelin ve ödeme şeklinin ayrıntısı, kargo ücretinin kime ait olacağı, garanti şartları ve benzeri hususların sözleşmede yer almasına özen gösterilmelidir. Bu sayede karşılaşılabilecek herhangi bir problemde karşınızda muhatap bulmanız mümkün olabilecektir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta, internetten satın alınan ürün tarafımıza ulaştığında kargo görevlisinin yanında gerekli kontrolleri yapmak ve eğer herhangi bir hasar, ayıp mevcut ise paketi teslim almadan, tutanak tutturarak iade etmektir.
İadenin ardından, satıcı veya sağlayıcı ile sorunun giderilmesi için görüşmeli ve sonuç alınamazsa çekinmeden yasal haklarımızı kullanmalıyız. Ayrıca, Tüketici Dernekleri nezdinde ve sosyal medya aracılığı ile de şikayetlerinizi dile getirebilme hürriyetine sahibiz.
1.2 İNTERNETTEN ALIŞVERİŞTE TÜKETİCİNİN BİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ HAKLAR
Türkiye’deki tüketicilerin büyük bir kısmı hala internet üzerinden yapılan alışverişe  hala temkinli yaklaşıyor ve online alışverişi güvensiz bulabiliyor.Tüketicilerin bu güvensizliklerinin önüne geçilmesi ve  kullanıcıların alışveriş alışkanlıklarının değişebilmesi  için hem ödeme sistemlerinde,hem hukuki alanlarda hem de devlet tarafından  e- ticarete yatırımlar yapılıyor.
Ancak bu güvensizliğin sebeplerinden birinin tüketici haklarının yeterince bilinmemesi olabilir. İnternet üzerinden alışveriş yaparken hangi haklara sahip olduğunu bilmeyen bir tüketici bu mecralar üzerinden alışveriş yapmaktan çekinebilir. Bu sebeple tüketicilerin hangi haklara sahip olduklarını bilmeleri gerekiyor.
Aslında bakıldığında satın alma işlemi internetten olsa da, olmasa da en temel düzeyde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile devlet tarafından korunmakta. Ancak online alışverişler 6 Mart 2011 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 4077 sayılı Kanun’un 9/A maddesi gereğince “Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelikte  tabii tutulmaktadır.

2. İade (cayma) Hakkı

İade (Cayma) Hakkı, tüketicilerin online alışverişteki en önemli haklarından biri olarak nitelendirilebilir. Yönetmelik dikkate alındığı zaman 7. maddeye göre tüketiciler internetten satın aldıkları ürünü 7 gün içinde iade edebiliyorlar. Cayma hakkında tüketici hiçbir sebep göstermeksizin satın aldıkları ürünleri almaktan cayabilir ve iade edebilirler. Burada üzerinde durulması gereken nokta, cayma hakkındaki 7 günlük süreç, ürün kullanıcının eline ulaştıktan sonra başlar.
 Online alışverişin başladığı tarihten bu yana, güvenlik sorununun tüketicilerin bu alışveriş deneyimine alışma sürecini hızlandırmadığı kesin. Gerek araştırmalar, gerekse bizim halkın nabzını yokladığımız e-mikrofon sokak röportajları e-ticaretin güvenli olduğunu düşünenlerin ne denli az sayıda olduklarını kanıtlıyor. Tabi burada güven kelimesini biraz açmakta yarar var.
Online mağazaların hedef kitleleri şeklinde tanımlayabileceğimiz hatırı sayılır bir kesim, kişisel bilgilerini paylaşmayı güvenli bulmazken, elini ”satın al” butonundan uzak tutanların kurduğu bir diğer cümle ise, ” ürün kalitesini görmeden almak istemiyorum” oluyor. Durum böyleyken, e-ticaret sitelerinin ürün iadesi ve değişimi konusuna iki kat daha fazla önem vermesi gerekiyor. Şirketlerin müşteri ilişkileri yönetimi konusunda yaptıkları çalışmaların, tüketici memnuniyeti açısından yadsınamayacak seviyelere vardığını söyleyebiliriz. Ancak tüketicilerin şirketin inisiyatifinden ziyade, kesin ve net çözümler beklediği kesin. Bu noktada da devreye tüketici hakları kapsamında; hukuk giriyor.
E-ticaretin taşlarının henüz yerine oturmaması, bu sektördeki hukuksal düzenlemelerin de biraz geriden gelmesine neden oluyor. Bu düzenlemelerin en yenisi, 6 Mart 2011 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan ”Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik”, online tüketicilerin ürün iadesi, bir diğer ifadeyle ”cayma hakkını” kullanabileceği koşulları kesin çizgilerle belirtiyor.
2.1 Online Tüketiciler İçin Cayma Hakkı Ve Kullanılabileceği Koşullar

1) Yönetmelik kapsamı yazılı, görsel ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan, malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi ya da ifası kararlaştırılan sözleşmeleri içine alır.
2) Online mağazanın, telefon, adres ve diğer erişim bilgileriyle birlikte ürünün nitelikleri ve Türk Lirası olarak fiyatını, ödeme ve teslim ile ilgili bilgileri belirtmesi gerekiyor.
3) Biz tüketiciler, hiçbir sebep göstermeden ve cezai durumla karşılaşmadan ürün tesliminden sonraki 7 gün içerisinde cayma hakkını kullanabiliyoruz. Bu süreçte yazılı olarak ya da sürekli bir veri taşıyıcısıyla ürün iadesi konusunda bildirmemiz yeterli. Online mağaza ise, 10 gün içinde ödediğimiz kargo ücreti dahil tüm paramızı geri iade etmekle yükümlü.
4) 2. maddede bir kısmını belirttiğimiz koşullara uymayan e-ticaret siteleri için cayma hakkı süresi 3 aydır.
5) Ambalajı açılmış ses ve görüntü kayıtlarını, bilgisayar yazılım ve sarf malzemelerini geri iade edemiyoruz.
6) Kullanılıp kullanılmadığı kesin belli olamayan dergi ve gazete gibi ürünlerde cayma hakkını kullanamıyoruz.
7) Elektronik alanlarda paylaşımı mümkün olan ve anında teslim edilen ürünler (müzik satın alımı gibi) ile fiyatı borsa ya da diğer piyasalarda belirlenen ürünleri de online mağazaya geri yollayamıyoruz.
Bütün bu haklara ek, Mesafeli Satış Sözleşmesi’ne sitelerinde yer veren mağazaların, bu hakları kabul etmiş olduğunu hatırlatalım. Tüm tüketicilerine adaletli davranmak şirketlerin bir yükümlülüğü olmakla birlikte, tüketicilerin kendi haklarını bilerek hareket etmesi müşteri-mağaza ve sektör üçgeninde faydadan başka bir şey getirmez.

2.2 Ayıplı ürün/hizmet

Şirketlerin ürün veya hizmet hakkında verdikleri bilgiler ürünün aslıyla eşleşmiyor ve belirtilen kıstaslar sağlanmıyorsa satışa sunulan ürün ve hizmet olarak değerlendirilir. Ayıplı ürünler “Açık Ayıp” ve “Gizli Ayıp” olarak iki farklı çatı altında ele alınabilir.
Açık ayıp, eğer satın alınan üründe ilk anda gözle görülebilecek bir hasar veya sorun olduğu takdirde oluşan durumlarda ortaya çıkar. Örnek vermek gerekirse internet üzerinden bir tabak takımı aldınız ve kargo size ulaştığında tabaklar kırılmışsa bu açık ayıp olarak nitelendirilir. Açık ayıp durumu gerçekleştiğinde kullanıcıların bilmesi gereken bazı yasalar mevcut. Tüketici hizmeti aldıktan sonra 30 gün içinde bu durumu satıcıya bildirmekle yükümlü. Bu süreç içinde şirkete bildirilmediği takdirde hizmeti satın alan tüketici bu ürünü ayıplı olarak kabul etmiş olarak değerlendirilir.
Kullanıcı bu ayıbı bildirdiği takdirde ürünün iadesi, ayıpsız olan bir ürünle değiştirilmesini ya da ayıp oranında satıcıdan bir indirim talep edebilir. Eğer ayıplı mal başka bir ürün ve kişinin maddi zarar görmesine sebep olduysa tüketici, satıcı firmadan tazminat talep edebilir. Ancak tüketicinin açık ayıpla karşılaştığında yukarıdakilerden sadece bir tanesini isteme hakkına sahip olduğuna da değinmek gerekli.
Gizli ayıp durumunda ise, ilk anda anlaşılamayıp gözle görülemeyen ve kullanım sırasında ortaya çıkan ayıplar olarak ele alınır. Bu duruma örnek vermek gerekirse, internet üzerinden bir elbise aldınız ve etiketteki talimatlara göre yıkamanıza rağmen elbisede deformasyonlar oluşuyorsa bu durum gizli ayıp olarak değerlendirilir. Böyle bir ayıp gerçekleştiğinde tüketici hakları, ürün tesliminden itibaren 2 yıldır. Gizli ayıpta tüketici açık ayıpta olduğu haklara sahip olduğunu bilmeli. Bu gibi durumlarda satıcı firmayla irtibata geçilmeli.
Bu noktada gizli ayıpların iadesindeki 2 yıllık sürecin üzerinde durmak gerekiyor. Her ne kadar tüketici koşullara uygun şekilde kullandığını belirtmesine rağmen satıcı şirketlerin yaptıkları araştırmalar ve değerlendirmeler sonucu bazı ürünlerin kullanıcı hatasından kaynaklı olarak deforme olduğu ortaya konarak, 2 yıllık süreç göz ardı edilebiliyor. Bu tip durumlarda mağdur kalmamak için satın aldığınız ürünlerin kullanım şartlarına uygun şekilde kullanmaya özen göstermek gerekiyor.

3.Tüketici Sorunları Hakem Heyeti

Eğer tüketici satıcı firmayla olan görüşmelerden bir sonuç alamadığı takdirde Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurabilir. Bu heyet tüketiciyle satıcı arasındaki sorunları değerlendirerek bir sonuç alınmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirir. 01 Ocak 2013 tarihinden yapılan düzenlemeyle bu heyete başvurmak için asgari parasal sınır 1191,52 TL, üst sınır ise 3110,58 TL olarak belirlenmiştir. Eğer hizmetin değeri 3110,58 TL’nin üzerindeyse kullanıcılar doğrudan Tüketici Mahkemesi’ne başvurabilirler.

4. Kargo Teslimatı Sırasında Tüketicinin Hakları

Tüketiciler ürünü teslim almadan önce paketi teslim aldığına dair imza atmamalılar. Kargo görevlisinin yanında ürünün paketini açıp kontrol edip, üründe herhangi bir hasar veya yanlışlık olmadığını kontrol etmeliler. Ürün eksik veya hasarlıysa tüketicilerin kargo görevlisinden “Hasar Tespit Tutanağı” isteme hakları da bulunuyor. Satın aldığınız ürünü kargo görevlisinden teslim alırken, mutlaka faturasını kontrol etmeniz gerekiyor. Faturası eksikse o ürünü almaktan kaçınmak gerekir; aksi takdirde ürünle ilgili bir sorun yaşandığında satıcı firma faturayı görmek ister ve tüketici bunu sağlayamadığı zaman mağdur duruma düşebilir.




5. Ön Bilgilendirme Formu Ve Mesafeli Satış Sözleşmesi

Tüketicilerin bir e-ticaret şirketi üzerinden alışveriş yaparken ön bilgilendirme formu ve mesafeli satış sözleşmelerini gör hakkı var bulunur. Bu iki sözleşme online satış yapan şirketlerin sayfalarında mutlaka olmak zorunda, aksi takdirde Tüketici Hukuku’na karşı gelmiş durumunda olurlar. Tüketici kredi kartı bilgilerini girerken bu sözleşmeleri okuduğuna dair bir onay verdiği takdirde alışveriş tamamlanmış olur. Ön bilgilendirme formunun onaylanması tek başına yeterli olmamakta ve 3 yıl boyunca tüketicinin erişebileceği bir şekilde saklanması gerekir.
Mesafeli satış sözleşmesinde yer alan maddeler ön bilgilendirme formunun daha detaylı bir hali olarak kullanıcıya sunulur ve bu belgenin de kullanıcının 3 yıl erişebileceği şekilde saklanması gerekir.
Tüketicinin dikkat etmesi gereken husus, alışveriş yaparken birçok tüketici bu sözleşmeleri okumadan hızlı bir şekilde geçerek alışveriş işlemini tamamlıyor ve aksi bir durum olduğunda hem alıcı hem de satıcı zor durumlara düşebiliyor. Bu tip sorunların önüne geçilmesi için tüketicilerin alışverişlerini tamamlamadan önce bu sözleşmeleri dikkatli bir şekilde okumaları ve eğer e-ticaret şirketi bu sözleşmeleri alıcıya sağlamıyorsa o siteden alışveriş yapmamaları gerekir.
Tüketicilerin bu sözleşmeleri satın alma işleminden önce onaylamalarında fayda var. E-ticaret firmaları da işlem sırasını buna göre belirlemeliler ve bu sözleşmeleri alışveriş sonrasın tüketiciye e-posta ile yollamalılar.

6. Satıcıdan İletişim Bilgileri Ve Garanti Belgeleri Gibi Bilgileri Alma Hakkı

İnternet sitesi üzerinden alışveriş yapan tüketiciler ürünlerin garanti koşullarını öğrenme hakkına sahipler. Bunun yanı sıra satıcı firma internet sayfası üzerinde iletişim bilgilerini yazmakla yükümlü olduğu gibi bunların kullanıcının erişebileceği bir yerde tutması gerekiyor. İnternet sitesinin işletmecisi tüzel kişiyse ticari ünvanını, gerçek kişiyse adı soyadını, adres, telefon ve e-posta gibi iletişim bilgilerini tüketicilerle paylaşması gerekiyor. Tüketiciler de online olarak bu bilgilere iletişim sekmesi altında görebilmeliler.
Tüketiciler internetten bir ürün satın alırken alınan malın özellikleri, ödenecek tutar ve ödeme şeklinin ayrıntılarının yanı sıra kargo ücretinin kime ait olacağı ve garanti şartlarının satış sözleşmesinde yer alması gerekiyor.

 

SONUÇ
Tüketicinin korunması için haklarının bilincinde olması son derece önemlidir ama tüketici haklarının bilincinde olsa bile hakkını nasıl arayacağını bilmiyorsa sonuç olarak bir değişiklik olmayacak ve tüketici yine hakkını alamayacaktır.Bu sebeple kanunda  tüketicilere tanınan hakların tüketiciler tarafından aranmasının kolaylaştırılması için kanuna bazı ilaveler gerekmektedir.Öncelikle kanunda adı geçen  Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin yetkileri belirtilmiş ancak tüketicilerin bu heyetle nasıl irtibata geçeceği hiç düşünülmemiştir.Zaten yeni olan bu kavram  hemen hemen hiçbir tüketici tarafından bilinmediği için bütün iş yerlerine tüketici tarafından görülebilecek bir noktaya en yakın Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin adresinin ve diğer irtibat numaralarının bulunduğu bir bildirgenin asılması  zorunlu hale getirilmelidir.Bu hem iş yeri sahiplerinin  sorumluluklarının farkına varmalarını sağlarken  hem de tüketicilerin daha güvenli hissederek alışveriş yapmalarına  sebebiyet verecektir.
Ayrıca tüketicilerin çoğu haklarından habersizdir be sebeple  bir an önce bilgilendirilmelidir.Bunun için televizyon kanalları kullanılabilir hatta  kanunda bir düzenleme yapılarak  geçici süre yayınına ara verilen  kanallarda bu tür bilgilendirmenin  yapılması zorunlu hale getirilebilir.Ayrıca broşürler  bastırılıp büyük  alışveriş merkezlerinde tüketicilere dağıtılabilir.Bunlar sayesinde tüketiciler daha bilinçli hale gelecekler ve haklarını daha rahat arayabileceklerdir.

 

 











KAYNAKÇA





15 Mayıs 2014 Perşembe

Blog adreslerimiz takiplerinizi bekliyoruz =)

BLOG AÇANLARIN LİSTESİ
1)http://ozgurbalon.blogspot.com.tr/                                 GAMZE BULUT
2)http://volkantalikaci.blogspot.com.tr/                             VOLKAN TALİKACI
3)http://aslidemirbala.blogspot.com.tr/                           
   ASLI DEMİR
4)http://e-ticaret-aykutaktas.blogspot.com.tr/                   AYKUT AKTAŞ
5)http://erc-erd.blogspot.com.tr/                                      ERCAN ERDOĞAN
6)http://yilmazumut.blogspot.com.tr/                                UMUT YİLMAZ
7)http://daligursoy.blogspot.com.tr/                                 DURSUN ALİ GÜRSOY
8)http://seferemreogut.blogspot.com.tr/                           SEFER EMRE ÖĞÜT
9)http://faydaliblogger.blogspot.com.tr/                            REDA ALTUN
10)http://gamzekurtaran.blogspot.com.tr/                        GAMZE KURTARAN
11)http://fatmakhrmn.blogspot.com.tr/                            FATMA KAHRAMAN
12)http://cansinem.blogspot.com.tr/                                SİNEM CAN
13)           http://babaski.blogspot.com.tr/           
    GÖKHAN ÜNVER
14)http://kocamanmervee.blogspot.com.tr/                    MERVE KOCAMAN
15)http://mervesvk.blogspot.com.tr/                              MERVE ŞEVİK
16)http://nrcanozturkk.blogspot.com.tr/                       NURCAN ÖZTÜRK
17)http://tugbaguder.blogspot.com.tr/                            TUĞBA GÜDER
18)http://tugcedemirer.blogspot.com.tr/                         TUĞÇE DEMİRER
19)http://dobrzejestmajki.blogspot.com.tr/                   ALEYNA KAHVECİOĞLU
20)     http://senolomanoa.blogspot.com.tr/                 
 ŞENOL BARAN
21)http://zeynookuru.blogspot.com.tr/                         ZEYNEP KURU
22)http://gulbenguzel.blogspot.com.tr/                         GÜLBEN GÜZEL
23)http://seda-koc.blogspot.com.tr/                        
SEDA KOÇ
24)http://gamze-cakmak.blogspot.com.tr/                  
GAMZE ÇAKMAK
25)http://denisskenanoqlu.blogspot.com.tr/             
    DENİS KENANOV RAİFOF
26)http://dilekbrbr.blogspot.com.tr/                        
    DİLEK BERBER
27)http://meteninmalikanesi.blogspot.com.tr/               METEHAN YILMAZ
28)http://mutlupaticikler.blogspot.com.tr/               
 GÖZDE TİLKİ
29)http://foreigntradezona.blogspot.com.tr/
SHAMIL CHARYEV
30)http://karagultuba.blogspot.com.tr/
TUĞBA KARAGÜL
31)http://ahmetboga.blogspot.com.tr/
AHMET BOĞA
32)http://erdemylmas.blogspot.com.tr/
ERDEM YILMAZ
33)https://plus.google.com/104419074823286477600/posts
DEHA ELÇİ TÜKENMEZ
34)http://ferhattunc21.blogspot.com.tr/
FERHAT TUNÇ
35)http://tamermertt.blogspot.com.tr/
TAMER MERT
36http://sdfozkan.blogspot.com.tr/
SEDEF ÖZKAN

14 Mayıs 2014 Çarşamba

ELEKTRONİK TİCARETİN İŞ HAYATINA ETKİLERİ

E-Ticaret İş Hayatında Hangi Faaliyetleri Etkilemektedir?

E-Ticaret İş hayatında şu faaliyetleri etkilemektedir.
  • Pazarlama, satış ve promosyon,
  • Ön satış, taşeronluk, tedarik,
  • Finansman ve sigorta,
  • Ticari işlemler: sipariş, teslimat ve ödeme,
  • Servis ve bakım,
  • Ortak ürün geliştirme ve çalışma,
  • Kamu ve özel hizmetleri kullanma,
  • Kamu ile ilgili işlemler: vergi, gümrük, vb.
  • Teslimat ve lojistik,
  • Kamu alımları,
  • Muhasebe,
  • Elektronik ortamdaki ürünlerin otomatik ticareti,
  • Anlaşmazlıkların çözümü.
E-Ticaretin iş hayatına etkilerinden örnekler;
  • KOBİ’lere büyük firmalarla eşit şartlarda rekabet etme imkanı,
  • Reklam, nakliye, ürün tasarımı ve üretim maliyetlerinde azalma,
  • Pazar raporları ve stratejik planlama konularında ilerleme,
  • Etkin pazarlama,
  • Eşit şartlarda yeni pazarlara ulaşım,
  • Ürün ve hizmet tasarımına müşterinin dahil edilmesi.
E-Ticaretin Ekonomik ve Sosyal Yaşama Etkileri OECD tarafından üye ülkelerde 1998 ortalarında yürütülen ve 1999’dayayınlanan araştırmaya göre E-Ticaret’in, ekonomik ve sosyal yaşamda oldukçakayda değer değişikliklere neden olduğu belirlenmiştir.Ekonomik yaşama ilişkin etkileri:
  • İşletmeler arası rekabeti artırmakta,
  • İşletmelerde genel maliyetleri düşürmekte,
  • Maliyetler fiyatlara yansımakta,
  • Tüketici açısından ürün seçenekleri artmakta,
  • Yukarıdaki (c) ve (d) bendlerindeki faktörler ile pazar gücünün tüketiciyegeçmesi sağlanmakta,
  • "Aracısızlaşma" veya "yeni fonksiyonlar üstlenen aracılar" oluşmakta,
  • Siber aracılar oluşmakta,
  • Hayatı kolaylaştırmakta; 7 gün 24 saat (7x24) çalışma prensibi ile sürekliticaret ve alışveriş imkanı sunmakta,
  • 7x24 prensibi ile açık olan mağazalar, aracıların da fonksiyondeğiştirmesi ile ürün fiyatlarını 10’a 1 seviyesinde ucuzlatmakta,
  • Halen firma-firma arası %90 firma-tüketici arası %10 civarında olanoranın, teknolojik altyapının gelişmesi ve tüketiciye daha kolay ulaşılmasıile, firma-tüketici lehinde yükselmesi beklenmekte.
  • Telekomünikasyon alt yapısındaki gelişmeler, ucuz PC’ler, kablo TV,telefon hatları, vb. altyapı gelişmeleri ile KOBİ’lerin doğrudan evdekitüketiciye satış yapması ve pazarını genişletmesi tahmin edilmekte,
  • E-Ticaretin yaygınlaşmasındaki teknik ve felsefi niteliğin "şeffaflık" ve"açıklık" olduğu belirtilmekte,
  • "Açıklık" tüketicinin pazar gücünü artırmakta, fakat kişisel bilgilerintoplanmasıyla aleyhte kullanılabilecek bir veri tabanı yaratmakta,
  • E-Ticaret ile zamanın göreli önemi değişmekte, pazara coğrafi olarak yakın olmanın önemi ortadan kalkmakta,
  • Firma tedarik/zincir yönetiminde düzenli bir planlama ile maliyetler düşürülmekte (ABD’de bu konuda %15-20 tasarruf edilmiş durumdadır),
  • Web tabanlı pazarlama ve siparişi on-line geçmek de işletme lehineverimliliği artırmakta,
  • Sipariş alma, alındı makbuzu, fatura tutarlılığı vb. izlemede yapılan hatalar E-Ticaret ile düşmekte, böylece genel maliyetler azalmakta,
  • Pazar yapısını değiştirmekte,
  • Firmanın iş organizasyonu ve modelleri değişmekte,
şeklinde özetlenmektedir.

E-Ticaretin KOBİ’lere Etkileri

Elektronik ticaret, işlem maliyetlerinin düşmesi, pazara giriş engellerininaz olması ve tüketici açısından bilgiye erişimin kolaylaşması açısından,ekonomik faaliyetleri tam rekabet ortamına yaklaştırmaktadır. Bu durumrekabetin artmasına neden olmakta ve ayrıca küçük işletmelerle büyük işlet-melerin piyasaya giriş koşulları açısından eşit şanslara sahip olmalarına yolaçmaktadır. Bu nedenle, KOBİ’ler açısından elektronik ticaret önemiazımsanmayacak boyuttadır. 

Esnek yapılarından dolayı müşteri beklentilerine daha hızlı adapteolabilecek KOBİ’lerin, büyük firmalara oranla e-ticarette daha avantajlıbulundukları düşünülmektedir. Dinamik yapıları olan KOBİ’lerin büyük firmalar karşısındaki en büyük dezavantajı olan uzak coğrafyadaki pazar vemüşteriye erişememe sorunu da internet ile ortadan kalkmaktadır.

E-Ticaretin Yönetime Etkileri

İnternet, firmaların iş yapma şeklini de değiştirmektedir;
  • Elektronikleşme: Bilgilerin elektronik ortamda tutulması ile, herhangibirisi, herhangi bir zamanda herhangi bir yerden ihtiyaç duyduğu bilgiyebir başkasına gerek kalmadan ulaşabilmektedir.
  • Hareketlilik: İnternet teknolojisi, kişilere bulundukları yerden bağımsızolarak bilgiye erişim imkanı sunmaktadır. Müşterilerine destek vermek için seyahat eden çalışanlarının, ihtiyaç duyduğu bilgiye herhangi bir zamanda herhangi bir yerden güncel olarak ulaşabilmesi, firmanınmüşterilerinin ihtiyaçlarına cevap vermedeki performansını artırmaktadır.
  • Çabukluk: İş adamları, güncel bilgilere gece veya gündüz istediklerizaman ulaşabilmektedir. İş ortağının veya firmasının web sitesineulaşarak son fiyat listesine, üretim rakamlarına, malların çıkış tarihinekolaylıkla erişebilmektedir.
  • Çalışma Grupları: İnternet, verinin paylaşımına ve çalışanların işbirliğiyapmasına da altyapı sunmaktadır. Firmalar, haber grupları, konuşmaodaları, vb. araçlar ile değişik coğrafi yerlerdeki çalışanlarını bir arayagetirerek çalışma grupları oluşturabilmekte, müşterilerinin önerilerinideğerlendirebilmektedir.

E-Ticaretin Reklamcılığa ve Pazarlamaya Etkileri

İşletmeler açısından sanal pazarlamanın birkaç ayrı yönden avantajıbulunmaktadır: 

Etkileşimli Elektronik Pazarlama: İşletmeler, etkileşimli olarak ses,görüntü unsurlarını da kullanarak hazırlayacakları sanal mağazalarda müşteri ilekarşılıklı etkileşim içerisinde satışlarını yapabilmektedir. 

Etkin ve Hızlı Müşteri Talepleri Yönetimi: Sanal ortamda yapılanalışveriş hangi müşterinin hangi mala talep duyduğu yönünde bir veri tabanıoluşturulmasına imkan sağlamaktadır. Bu kapsamda işletmeler müşteritaleplerini veya satış reyonlarını yönlendirme şansını elde edebilmektedir. 

E-Ödeme İmkanı: Elektronik ortamda ücretin ödenmesi ve alışverişinelektronik ortamda tamamlanması, işletmeler açısından lojistik altyapıda tasarruf yapılması açısından avantaj olarak değerlendirilmektedir 

Etkileşimli Tedarik Zincir Yönetimi: İşletmelerin nereye, ne kadar,hangi tarihte ürün veya hizmet sağlamaları gerektiğinin kararı ve bununyönetiminin elektronik ortamda alıcı ve satıcılar arasında etkileşimin sağlanmasıbir avantaj oluşturmaktadır. 

Etkileşimli Stok Yönetimi: İşletmelerin tedarik yönetimlerinin bir başkayönü de stok yönetimidir. Dolayısıyla etkileşimli olarak hangi üründen ne kadar ve hangi süreyle stok bulunduracağının yönetimi de elektronik ortamdagerçekleştirilebilmektedir. 

Bankacılık ve Sigortacılık Hizmetlerinde Etkinlik ve Hız: Bu tür hizmetlerde sonuca hızlı erişilmesi, alışverişin hızlı bir şekilde tamamlanmasıtaraflara zamandan tasarruf sağladığı gibi hizmetin etkinliğini de artırmaktadır. 

Sanal Anket ve Kamuoyu: Elektronik ortamda alışveriş yapan kesim ilehızlı ve etkin bir şekilde anket yapılıp hizmetin yönlendirilmesi ve istenilenkapsamda kamuoyu oluşturulması da mümkündür. 

Birebir Pazarlama: Elektronik pazarlamada doğrudan tüketiciye hitapederek birebir pazarlama yapma imkanı bulunmaktadır.Ancak E-Ticaretin yaklaşık üç yıllık geçmişinde büyük bir gelişme ileyaygınlaştığı bilinmekle beraber, birtakım zorlukları içerdiği de gözlenmektedir. 

Bunlar;
  • İşletmelerin, değişen pazar koşullarına uyum sağlayamaması,
  • Ayıplı ürün teslimi sonucu şirketlerin ürünü yenilemede lojistik güçlüklekarşılaşması,
  • İşletmelerin hızlı gelişen teknolojik altyapıya uyum sağlayamaması,
  • İşletmelerin ürün geliştirmede yetersiz kalmaları,
  • İşletmelerde, ürün dağıtım amaçlı oluşturulan kanalların lojistik olarak yetersiz kalmalar.
şeklinde özetlenebilir.

E-Ticaretin Tüketiciye ve Alışverişe Etkileri

Sanal dünyada alışveriş yapmak gerek birey gerekse firma olarak müşteriye önemli avantajlar sağlamaktadır: 

Hesaplı: Sanal dünyadaki alışveriş, klasik mağazada yaptığınızalışverişten daha ucuzdur. Sanal iş dünyasındaki mağaza kirası, personel gideri,elektrik, vb. masrafların ihmal edilecek düzeyde olması satış fiyatlarına dayansımaktadır.Şehirlerarası veya ülkelerarası dolaşarak mağazalar arasındaki fiyatkarşılaştırması, bire beş oranında şehir içi telefon ücreti ödeyerek yalnızcaİnternet ile yapılabilmektedir. 

Kolay ve Rahat: Sanal dünyadaki alışverişi ile evden çıkmadan, trafik vepark sorunu yaşamadan, zaman ve benzin harcamadan muazzam çeşitliliktekiürün ve hizmetler incelenebilmektedir. Birçok sanal mağaza, ana caddelerdekibenzerlerine kıyasla daha fazla stok bulundurabilmektedir.Ayrıca sanal dünyada yapılacak kısa bir gezinti ile, satın alınacak ürün/hizmetile ilgili uzmanların raporlarına ulaşılabilmekte, diğer tüketicilerin fikirleriöğrenilebilmektedir. 

Hızlı: Satın almak istenilen ürün seçildikten sonra yalnızca beklemek gerekmektedir. Birçok mağaza e-posta servisi ile siparişin hangi aşamada olduğuhakkında (ne zaman kargoya verildi, ne kadar sürede teslimat yapılacak, vb.)müşterisini de bilgilendirmektedir. 

Güvenli: Birkaç basit önlemi aldığınızda, sanal dünyadaki alışveriştekredi kartı kullanmanın restoran veya dükkanda kullanmadan daha az riskliolduğu görülmektedir.Birçok on-line satış yapan sanal mağaza, müşterilerinödeme bilgilerini güvenli olarak ulaştırabilmesi için çeşitli güvenlik önlemleri(SLL, SET) almaktadır. Bilgileri göndermeden söz konusu güvenlik önlemlerinin (alışveriş yapılan mağazanın gerçekten o mağaza olduğunungaranti edilmesi, satıcıya gönderilecek bilgilerin, özellikle kredi kartı,şifrelenerek ulaştırıldığı, vb.) alınıp alınmadığının kontrol edilmesi tüketicininlehine olacaktır. Web tarayıcı programının altındaki durum çubuğundaki Anahtar'ın kapalı olması, mağazanın güvenlik önlemi aldığını göstermektedir.Güvenlik önleminin türü ve derecesine anahtarın üzerine tıkayarak vemağazanın web sitesinden öğrenilmesi gerekmektedir. Ayrıca son dönemdebankalar, İnternet üzerinde rahat ve güvenli kullanabilmesi için “Sanal Kart”uygulamasını başlatmıştır. Yalnızca İnternette kullanılabilen ve normal zamanda“sıfır TL/$” limiti olan “Sanal Kart”ın limitini, alışveriş sırasında kart sahibi artırmakta/belirlemekte ve alışverişin sonunda ise kalan miktar olmasıdurumunda tekrar “sıfır”layabilmektedir. 

Eğlenceli: Web dünyasındaki en keyifli alışverişlerden birisi de on-linemüzayedelerdir. Dünyanın herhangi bir yerinden insanlar herhangi bir şeyi on-line müzayedeye katılarak satın alabilmektedir. 

Küresel: Sanal dünyada müşteriler, en geniş çeşitlilikte mağaza bulmaimkanına sahiptir. Bu mağazaların bir kısmı büyük şehirlerde bulunabilecek olmasına karşın bir kısmına ise yalnızca İnternet dünyasında erişilebilmektedir.

SONUÇ

Bilgi toplumu küreselleşme, dünyanın giderek küçülerek ekonomik bir köy haline gelmesi, sınırların ortadan kalkması ve benzer kavramlar her geçengün daha fazla günlük konuşmalarımıza girmektedir. İşte bu kavramlardan biriolan “ Elektronik Ticaret” değişen dünyanın gelişen en önemli ekonomik vesosyal araçlarından bir tanesidir. Son yıllardaki hızlı gelişimi dikkate alındığındaönümüzdeki yıllarda büyük sekmeler yapacağı muhakkaktır. Ancak bu hızlıgelişimin nasıl bir yapıya dönüşeceğini kimsenin tam olarak bilmediği de gözardı edilmemelidir. 

Elektronik Ticaret, şirketlerin yeni pazarlara açılmasına yardımetmektedir. Bu yeni pazar, hayatlarının önemli bir kısmında internet kullananyüz milyonlarca insandan oluşmaktadır ve burada herhangi coğrafi bir sınır bulunmamaktadır. Ayrıca iletişim teknolojilerinin sağladığı hız, ucuzluk, güvenpazarlama stratejileri ile birleştiğinde ortaya müthiş bir potansiyel çıkacaktır. Bupotansiyelin neler getireceğini şimdiden kestirmek güçtür. Ama şurası bir gerçektir ki, müspet getirilerinden faydalanabilmek için hızlı değişmeyi deöğrenmemiz gerekmektedir. Bu yapı içersinde var olabilmenin yolu, kendimizibu hızlı değişikliklere adapte etmekten geçmektedir
Uygunluk Değerlendirme Nedir ?
Pazara arz edilen ürünlerin çeşitliliği, “Tüketicinin Korunması” yolunda önlemlerin gerekliliğini de beraberinde getirmiştir. Bu yolda atılan adımlardan bazıları, pazara sunulacak ürünün gözetim veya deney ile kontrol edilmesi ve üretim/hizmet süreçlerinin denetimi ile sistemlerinin belgelendirilmesi ve/veya piyasa gözetimidir. Elbette ki bir sonraki aşama, belgelendirme, deney veya gözetim kuruluşlarının güvenilirliğidir. Bu kuruluşlar, bu güveni kazanmak ve sundukları belgenin veya raporun kabulünü sağlayabilmek adına yeterliliklerini ispatlamak durumundadırlar. Tüketicinin tek başına ölçümleyemeyeceği bu noktada, kontrol görevini “Akreditasyon Kuruluşları” almaktadır. Akreditasyonun temelinde, uluslararası kabul gören kriterlerin tanımlandığı standartlar bulunmaktadır. Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları bu kriterleri uygulamakla, Akreditasyon Kuruluşları (Örneğin TÜRKAK) ise uygulandığını düzenli olarak kontrol etmekle yükümlüdür. Aslen Akreditasyon bir Uygunluk Değerlendirme işlemidir. CE işaretlemesi amacıyla gerçekleştirilen Uygunluk Değerlendirmesi, bir ürünün veya ürün gurubunun uyması gereken asgari sağlık, emniyet ve çevre koruması, tüketicinin doğru bilgilendirilmesi koşullarını ve gerekli görülen hallerde performans esaslarını düzenleyen mevzuata ve bu mevzuatta atıf yapılan harmonize standarda uygunluğunun yeterli ve yetkili kılınmış bir kurum veya kuruluş (Onaylanmış Kuruluş) tarafından değerlendirilerek, uygun bulunanlar için bir uygunluk belgesinin (örneğin Başlangıç Tip Deney Raporu-ITT belgesi gibi) düzenlenmesidir.
UYGUNLUK DEĞERLENDİRMESİ
Ülkeler arasında ürün ve hizmetlerin hızla hareket ettiği küresel ekonomiye ayak uydurabilmek için uyumlaştırılmış veya karşılıklı olarak kabul edilen düzenleyici bir ortam temel gerekliliktir.
Ürünlerin dolaşımını kolaylaştırırken, düzenleyiciler ürün güvenliği, tüketici sağlığı ve çevre konularıyla ilgilenirler. Sonuç olarak üreticiler, imalatçılar, sanayiciler, hizmet sağlayıcılar ve aynı zamanda ithalatçılar ve perakendeciler ürünlerinin (ki bunlar bir ürün, sistem, işlem veya bir kişi yetkinliği olabilir), müşterilerinin güvenliğini ve memnuniyetini garanti eden temel gereklilikleri yerine getirdiğini ispat etmelidirler. Pazara ürün veya hizmet sunan taraflar ürünlerinin/hizmetlerinin talep edilen gereklilikleri karşıladığını ispat edebilmelidirler. Bu ispat, uygunluk değerlendirmesi olarak bilinmektedir.
EN ISO/IEC 17000:2004 standardına göre uygunluk değerlendirmesi şu şekilde tanımlanmaktadır:
“(Bir işlemin sonucu olan) bir ürün, sistem, kişi veya kuruluşla ilgili belirtilmiş gerekliliklerin  (belirtilen ihtiyaç veya beklenti) yerine getirildiğinin ispatını sağlayan faaliyet.”
Daha somut biçimiyle, uygunluk değerlendirmesi:
v     ƒ Deney
v     ƒ Belgelendirme
v     ƒ Muayene
alanlarını içine almaktadır.
Uygunluk değerlendirmesi hizmetleri veren kuruluşlar genel olarak uygunluk değerlendirme kuruluşları (UDK lar) olarak adlandırılırlar.
Akreditasyon da ayrıca uygunluk değerlendirmesinin bir parçasıdır. Çünkü akreditasyon, akredite uygunluk değerlendirme kuruluşlarınca verilen rapor ve sertifikalara güven duyulmasını ve itibar edilmesini sağlayan araçtır.
UYGUNLUK DEĞERLENDİRMESİ: NEDEN? TİCARİ SONUÇLARI
Uygunluk değerlendirmesi bütün ticari operatörler (sanayi, tedarikçiler, tüketiciler, düzenleyiciler) için önemlidir, çünkü uygunluk değerlendirmesi:
v     ƒ Malların dolaşımını kolaylaştırır.
v     ƒ Tedarikçi ve müşteri arasındaki güveni güçlendirir.
v     ƒ Pazarda adil rekabeti arttırır.
v        Standartlar ve pazar arasında açıkça bağlar kurar.
v        Fakat suistimal edilmesi durumunda uygunluk değerlendirmesi:
v     ƒ İşletme üzerine gereksiz yük bindirebilir.
v     ƒ Yenilikleri yavaşlatabilir.
v     ƒ Serbest ticarete engel teşkil edebilir.
v     ƒ Pazarı karıştırabilir.
Genel olarak uygunluk değerlendirmesinin fayda sağladıkları:
ƒ Tüketiciler:
- Farklı standartlara ve kalite işaretlerine uygun daha geniş bir ürün veya hizmet çeşidi temeli sağlar.
- Uygunluk değerlendirmesi prosedürlerinden geçen ürün veya hizmetlere daha fazla güven duymalarını sağlar.
ƒ Düzenleyiciler:
- Düzenleyici kuruluşlara resmi sağlık, güvenlik ve çevre mevzuatını uygulama olanağı sağlar.
ƒ İmalatçılar:
- Ürünlerini değerlendirtmek ve belli standartlara uygun olduğunu belgelendirmek,
İmalatçıların kendilerini daha az itibarlı tedarikçilerden ayırt etmelerine olanak
sağlar. Ayrıca uygun bir şekilde kullanılırsa, standardizasyonla olan bağlantısı
yoluyla, uygunluk değerlendirmesi ürün ve hizmetlerin kalitesinin iyileştirilmesi için bir vasıta ve teknolojik değişim ve yenilik için bir güdü görevi görebilir.
Avrupa Birliği mevzuatı, CE işareti taşıması gereken ürünlerden yüksek riskli olanların, piyasaya arz edilmeden önce konusunda uzman üçüncü bir taraf konumundaki AB Resmi Gazetesi’nde yayınlanmış kuruluşlar tarafından uygunluk değerlendirmesine tabi tutulmasını şart koşmaktadır. Ürünlerin test, muayene ve/veya belgelendirmesini yapabilecek şekilde altyapısı yeterli olan kuruluşlar seçilerek AB Resmi Gazetesi’nde yayınlanmak suretiyle
 “Onaylanmış Kuruluş” statüsü kazanırlar.
Ekim 2004 tarihi itibariyle Türkiye’de “Onaylanmış Kuruluş” statüsü verilen firma henüz bulunmamaktadır. İlgili kurumlar tarafından “Onaylanmış Kuruluş” statüsü alması uygun bulunan üç kuruluş AB Komisyonu’na bildirilmiş olup; AB Komisyonu tarafından yapılacak detaylı incelemeler neticesinde 2005 yılı haziran ayından sonra bu kuruluşlar kesinleşecektir.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de CE ve Ürün belgelendirme alanında yapılan denetimlerin %74'lük oranı ile lider konumda olan QA Technic, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından Onaylanmış Kuruluş olarak atanmıştır..
C İşareti Nedir?
C işareti,Avrupa Birliği’nin,teknik mevzuat uyumu çerçevesinde 1985 yılında benimsediği Yeni Yaklaşım Politikası kapsamında hazırlanan Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamına giren ürünlerin bu direktiflere uygun olduğunu ve gerekli bütün uygunluk değerlendirme faaliyetlerinden geçtiğini gösteren bir birlik işaretidir.Ce işareti ürünlerin,amacına uygun kullanılması halinde insan can ve mal güvenliği ,bitki ve hayvan varlığı ile çevreye zarar vermeyeceğini,diğer bir ifadeyle ürünün güvenli bir ürün olduğunu gösteren bir işarettir.
Ce işareti bir kalite işareti değildir.Tüketiciye kalite güvencesi sağlamaz.Ürünün kalitesinden ziyade yalnızca ürünün güvenilirliğiyle ilgilidir.Çoğu kalite işareti isteğe bağlı olmasına rağmen Ce işareti kalite işareti olmayıp,ürün için zorunludur.Ce işareti ürünün AB teknik mevzuatına uygunluğunu belirten resmi bir işarettir.
YENİ YAKLAŞIM KARARI NEDİR ?
Ürünlerde temel güvenlik gereklerinin zorunlu olması esasının kabul edilmesidir.Birbirine yakın ürün gruplarının tek direktif altında toplanarak bu direktiflerde temel güvenlik gereklerinin belirlenmesi esasına geçilmesidir.
Ce Belgesi Olmazsa Ne Olur?
Bu işareti taşıması gerektiği halde taşımayan ürünün AB üyesi ülkelere ihracatı mümkün değildir.Mevzuat uyumu tamamlandıktan sonra bu işareti taşımayan  ürünlerin iç pisayaya arz edilmesi de mümkün olmayacaktır.



ULUSLARARASI KURULUŞLAR VE ONAYLANMIŞ KURULUŞLARA DAİR YÖNETMELİK
23 Şubat 2012 PERŞEMBE

Resmî Gazete
Sayı : 28213

YÖNETMELİK        
             Karar Sayısı : 2011/2621


                                                                           
             Ekli “Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ve Onaylanmış Kuruluşlar Yönetmeliği”nin yürürlüğe konulması; Ekonomi Bakanlığının 21/9/2011 tarihli ve 40761 sayılı yazısı üzerine, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 14 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 16/12/2011 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
                                                                                                                                                    CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
             Başbakan
             B. ARINÇ                                  M. ŞİMŞEK                               B. ATALAY                          B. BOZDAĞ
      Başbakan Yardımcısı                   Başbakan Yardımcısı V.                  Başbakan Yardımcısı                Başbakan Yardımcısı
             S. ERGİN                                    F. ŞAHİN                                  E. BAĞIŞ                             N. ERGÜN
           Adalet Bakanı                  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı          Avrupa Birliği Bakanı     Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
              F. ÇELİK                               E. BAYRAKTAR                       A. DAVUTOĞLU                  M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı    Çevre ve Şehircilik Bakanı                   Dışişleri Bakanı                      Ekonomi Bakanı
             T. YILDIZ                                    S. KILIÇ                                M. M. EKER                           H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı          Gençlik ve Spor Bakanı        Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı  Gümrük ve Ticaret Bakanı
            İ. N. ŞAHİN                                 C. YILMAZ                                E. GÜNAY                           M. ŞİMŞEK
           İçişleri Bakanı                             Kalkınma Bakanı                    Kültür ve Turizm Bakanı                 Maliye Bakanı
                                Ö. DİNÇER                                  İ. YILMAZ                                       V. EROĞLU
                          Milli Eğitim Bakanı                     Milli Savunma Bakanı                       Orman ve Su İşleri Bakanı
                                               R. AKDAĞ                                         B. YILDIRIM
                                              Sağlık Bakanı                    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
                                                                                                                                                       UYGUNLUK DEĞERLENDİRME KURULUŞLARI VE ONAYLANMIŞ 
KURULUŞLAR YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Hukukî Dayanak ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1 ‒ (1) Bu Yönetmeliğin amacı; uygunluk değerlendirmesi yoluyla bir ürünün ilgili teknik düzenlemeye uygunluğunu inceleyen ve belgelendiren kuruluşların ve bunlar arasından görevlendirilen onaylanmış kuruluşların asgarî nitelikleri, çalışma usûl ve esasları ile Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri uyarınca ilgili yerlere bildirimini düzenlemektir.
Hukukî dayanak
MADDE 2 ‒ (1) Bu Yönetmelik, 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 14 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3  (1) Bu Yönetmeliğin uygulamasında;
a) Akreditasyon: Bir ulusal akreditasyon kurumu tarafından bir uygunluk değerlendirme kuruluşunun belirli bir uygunluk değerlendirme faaliyetini yerine getirmek üzere ilgili ulusal veya uluslararası standartların belirlediği gerekleri ve uygulanabildiği yerlerde ilgili sektörel düzenlemelerde öngörülen ek gerekleri karşıladığının resmî kabulünü,
b) Bakanlık: Ekonomi Bakanlığını,
c) Eşdeğerlik incelemesi: Bir ulusal akreditasyon kuruluşunun tarafı olduğu veya olmak üzere başvurduğu bir uluslararası anlaşmanın tarafı olan diğer ulusal akreditasyon kuruluşlarınca, bu anlaşma kapsamında ve bu anlaşmaya ilişkin belirlenmiş kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi sürecini,
ç) İmalatçı: Bir ürünü imal eden veya tasarımını veya imalatını yaptıran ve kendi isim veya ticarî markası ile pazarlayan gerçek veya tüzel kişiyi,
d) Komisyon: Avrupa Komisyonunu,
e) Modül: 16/12/2011 tarihli ve 2011/2588 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “CE” İşareti Yönetmeliği’nin Ek-3’ünde yer alan uygunluk değerlendirme yöntemlerinden her birini,
f) Onaylanmış kuruluş: Bir teknik düzenleme kapsamında uygunluk değerlendirme faaliyetinde bulunmak üzere yetkili kuruluş tarafından bu Yönetmelik ve ilgili teknik mevzuatta belirlenen esaslar doğrultusunda görevlendirilen ve isimleri Komisyona bildirilen Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşunu,
g) Piyasada bulundurma: Bir ürünün ticarî bir faaliyet yoluyla, bir ödeme karşılığında veya bedelsiz olarak dağıtım, tüketim veya kullanım için yurt içi piyasaya sağlanmasını,
ğ) Piyasaya arz: Bir ürünün yurt içi piyasada ilk defa bulundurulmasını,
h) Standart: Bir ulusal veya uluslararası standardizasyon kuruluşu tarafından kabul edilen, mevcut şartlar altında en uygun seviyede bir düzen kurulmasını amaçlayan, ortak ve tekrar eden kullanımlar için ürünün vasıflarını,işleme veya üretim yöntemlerini veya bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme veya uygunluk değerlendirme işlemlerini tek tek veya birkaçını ele alarak düzenleyen uyulması ihtiyarî metni,
ı) Teknik düzenleme: Bir ürünün vasıflarını, işleme veya üretim yöntemlerini veya bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme veya uygunluk değerlendirme işlemlerini tek tek veya birkaçını ele alarak düzenleyen, uyulması zorunlu her türlü mevzuatı,
i) Teknik şartname: Bir ürünün, sürecin veya hizmetin karşılaması gereken teknik şartları belirleyen belgeyi,
j) TÜRKAK: Türk Akreditasyon Kurumunu,
k) Uygunluk değerlendirmesi: Bir ürüne, sürece, hizmete, sisteme, kişiye veya kuruluşa ilişkin belirli şartların yerine getirilip getirilmediğini gösteren süreci,
l) Uygunluk değerlendirme kuruluşu: Kalibrasyon, test, belgelendirme ve muayene dâhil olmak üzere uygunluk değerlendirme faaliyeti gerçekleştiren Türkiye’de yerleşik kuruluşu,
m) Uyumlaştırılmış standart: 3/4/2002 tarihli ve 24714 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Teknik Mevzuatın ve Standartların Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında Bildirimine Dair Yönetmeliğin Ek-1’inde sıralanan Avrupa standardizasyon kuruluşlarından biri tarafından Komisyonun talebi üzerine hazırlanarak kabul edilen standardı,
n) Uyumlaştırılmış ulusal standart: Türk Standardları Enstitüsünün, uyumlaştırılmış standartlar arasından Türk standardı olarak uyumlaştırarak kabul ettiği standardı,
o) Yetkili kuruluş: Bir kanunla veya düzenleyici işlemle bir ürün veya ürün grubuna ilişkin mevzuatı hazırlamak veya yürütmekle veya bu ürünleri denetlemekle yetkili kılınan kamu kuruluşunu,
ö) Yetkili temsilci: İmalatçı adına belli görevleri yerine getirmek üzere kendisinden yazılı vekâlet alan Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
ifade eder.


İKİNCİ BÖLÜM
Uygunluk Değerlendirme Kuruluşlarına İlişkin Genel Esaslar
Uygunluk değerlendirme kuruluşları
MADDE 4  (1) Uygunluk değerlendirmesi yapacak kuruluşların asgarî yeterlilik ölçütleri, bu Yönetmelik hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ilgili teknik düzenlemede ve/veya varsa, görevlendirmeye ilişkin düzenleyici işlemde belirtilir.
(2) Uygunluk değerlendirme kuruluşları, bir teknik düzenleme kapsamındaki faaliyetlerinden dolayı kendilerini görevlendiren yetkili kuruluşa karşı sorumludur.
(3) Uygunluk değerlendirme kuruluşları;                                                                     
a) Bu Yönetmelikte ve ilgili teknik düzenlemelerde yer alan usûl ve esaslara uygun olarak şeffaf, bağımsız, tarafsız, ayrım gözetmeden ve müşterilerini gereksiz külfete sokmadan hizmet verir,
b) Faaliyetleri ile ilgili her türlü belge ve kaydı, ilgili teknik düzenlemede belirtilen süre içinde, bir sürenin belirtilmediği durumlarda ise bu belge ve kayıtların düzenlendiği tarihten itibaren on yıl süreyle muhafaza eder ve talebi hâlinde yetkili kuruluşlara ibraz eder.
(4) Yetkili kuruluşlar, görevlendirdikleri uygunluk değerlendirme kuruluşlarının bu Yönetmelikte ve ilgili teknik düzenlemede belirtilen nitelikleri karşılamaya devam edip etmediğini, sorumlulukları yerine getirip getirmediğini ve faaliyetlerini öngörülen şartlara uygun olarak sürdürüp sürdürmediğini gözetir ve denetler.
(5) Dördüncü fıkrada belirtilen gözetim ve denetim faaliyetinin sonuçlarının olumsuz çıkması hâlinde, uygunluk değerlendirme kuruluşunun ilgili teknik düzenleme kapsamındaki faaliyetleri yetkili kuruluşça geçici olarak kısıtlanır veya askıya alınır. Tespit edilen uygunsuzluklar ilgili teknik düzenlemede belirtilen süre içinde, bu sürenin belirtilmemiş olması hâlinde;
a) Değerlendirmeye konu ürünün arz edebileceği risklerin ciddiyeti,
b) Tehlikenin aciliyeti,
c) Kullanıcı ve tüketicilerin nitelikleri,
gibi ölçütler göz önüne alınarak yetkili kuruluşça belirlenecek yirmi iş gününden az, altmış iş gününden fazla olmayacak bir süre içinde giderilmediği takdirde, yetkili kuruluş, uygunluk değerlendirme kuruluşunun ilgili teknik düzenleme kapsamındaki faaliyetini belirli bir süreyle veya tamamen durdurur. Yetkili kuruluşça verilen kararlar, mevzuat veya uluslararası yükümlülüklerin gerektirdiği hâllerde Bakanlık aracılığıyla Komisyona bildirilir.
(6) Faaliyetine son verilen veya kendi isteği ile faaliyetine son veren uygunluk değerlendirme kuruluşları, yapmış oldukları uygunluk değerlendirme işlemleri ile ilgili belge ve kayıtları, aynı alanda faaliyette bulunan bir başka uygunluk değerlendirme kuruluşuna devredilmek üzere yetkili kuruluşa teslim eder. Bu durumdaki uygunluk değerlendirme kuruluşlarının söz konusu kayıt ve belgelere ilişkin sorumlulukları, ilgili teknik düzenlemede belirtilen süre içinde, süre belirtilmemiş ise bu belge ve kayıtların düzenlendiği tarihten itibaren on yıl süreyle devam eder. Yetkili kuruluş, uygunluk değerlendirme kuruluşunun bu sorumlulukları yerine getirmesi için gerekli tedbirleri alır.
(7) Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşlarının akreditasyonunu TÜRKAK yapar. Uygunluk değerlendirme kuruluşları, TÜRKAK’ın akreditasyon hizmeti vermediği alanlarda veya TÜRKAK’ın tâbi olduğu eşdeğerlik incelemesinin, akreditasyon talep edilen uygunluk değerlendirme işlemi için olumlu sonuçlanmadığı durumlarda, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin eşdeğerlik incelemesini olumlu bir şekilde tamamlamış ulusal akreditasyon kuruluşlarına başvurabilir.
(8) TÜRKAK’a, Avrupa Birliği üyesi ülkelerden birinde yerleşik bir uygunluk değerlendirme kuruluşu tarafından yedinci fıkrada belirtilen şartlarda bir başvuru yapıldığında, TÜRKAK başvuran kuruluşun yerleşik olduğu Avrupa Birliği üyesi ülkenin ulusal akreditasyon kuruluşunu bilgilendirir. Bu gibi durumlarda, bahse konu ülkenin ulusal akreditasyon kuruluşu, karşılıklılık esası gözetilerek TÜRKAK’ın vereceği akreditasyon hizmetine gözlemci olarak katılabilir.
(9) TÜRKAK, vereceği akreditasyon hizmeti kapsamında değerlendirme faaliyetinin bir bölümünün bir Avrupa Birliği üyesi ülkenin eşdeğerlik incelemesini olumlu bir şekilde tamamlamış ulusal akreditasyon kuruluşunca gerçekleştirilmesini talep edebilir. Bu durumda, akreditasyon belgesi TÜRKAK tarafından verilir.
(10) Yetkili kuruluşlar, karşılıklılık esasını gözeterek, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin eşdeğerlik incelemesini olumlu bir şekilde tamamlamış ulusal akreditasyon kuruluşlarının sunduğu hizmetlerin denkliğini tanır ve bu kuruluşların verdiği akreditasyon belgelerini ve bunlar tarafından akredite edilen Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşlarının verdiği belgeleri kabul eder.




ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Onaylanmış Kuruluşlara Dair Hükümler
Onaylanmış kuruluşları görevlendiren yetkili kuruluşlara dair esaslar
MADDE 5  (1) İlgili teknik düzenlemenin gerektirdiği hâllerde, yetkili kuruluşlar kendilerine başvuran Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşları arasından uygun görecekleri sayıda kuruluşu, bu Yönetmelikte, ilgili teknik düzenlemede ve varsa görevlendirmeye ilişkin düzenleyici işlemde belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde onaylanmış kuruluş olarak görevlendirir.
(2) Onaylanmış kuruluşları görevlendiren ve bunların gözetim ve denetimini yapan yetkili kuruluşlar;
a) İdareci ve personelinin, onaylanmış kuruluş adayları ile herhangi bir çıkar ilişkisinin bulunmaması,
b) Onaylanmış kuruluşların görevlendirilmesine ilişkin her bir kararın yetkin personelce alınması ve bu personelin onaylanmış kuruluş hakkında yeterlilik incelemesi yapmış olan personelden farklı olması,
c) Onaylanmış kuruluşlara ilişkin yeterlilik incelemesi yapan veya karar alan hiçbir biriminin, idarecisinin ve personelinin, başta danışmanlık hizmeti olmak üzere uygunluk değerlendirme kuruluşları tarafından ticarî ve rekabetçi bir temelde yürütülen faaliyetleri sunmamaları veya sağlamamaları,
ç) İdareci ve ilgili personelinin elde ettikleri bilgilerin gizliliğini korumaları,
d) İdareci ve ilgili personelinin görevlendirdikleri onaylanmış kuruluşların gözetimini uygun bir şekilde yapacak yetkinlik, nitelik ve nicelikte olmaları,
amacıyla gerekli tedbirleri alır, düzenlemeleri yapar.
(3) Yetkili kuruluşların onaylanmış kuruluş adayı uygunluk değerlendirme kuruluşlarının yeterliliklerini değerlendirme, bu kuruluşları onaylanmış kuruluş olarak görevlendirme, bildirme ve denetleme esasları ile bu esaslarda meydana gelen değişiklikler Bakanlık aracılığıyla Komisyona bildirilir.
Onaylanmış kuruluş başvurusu
MADDE 6  (1) Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşlarının onaylanmış kuruluş olmak amacıyla yetkili kuruluşlara yapacakları başvurularda, başvuru belgesine, yetkin olduklarını belirttikleri uygunluk değerlendirme faaliyetleri, modül veya modüller, ürün veya ürünler hakkında gerekli bilgiler ile varsa, uygunluk değerlendirme kuruluşunun 7 nci maddede belirtilen niteliklere sahip olduklarını tasdik eden ve 4 üncü maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde düzenlenmiş akreditasyon belgesi de eklenir.
(2) 4 üncü maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde bir akreditasyon belgesine sahip olmayan uygunluk değerlendirme kuruluşları; onaylanmış kuruluş olmak için yapacakları başvurularda, 7 nci maddede düzenlenen onaylanmış kuruluşlarda aranacak niteliklere sahip olduklarını teyit ve tasdik edecek ve bu niteliklere uygunluklarının düzenli bir şekilde gözetimini mümkün kılacak mahiyette kanıt ve belgeyi yetkili kuruluşa sunar.
Onaylanmış kuruluşlarda aranacak nitelikler
MADDE 7  (1) İlgili teknik düzenlemenin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, onaylanmış kuruluş olarak görevlendirilecek bir uygunluk değerlendirme kuruluşunda aşağıdaki nitelikler aranır:
a) Uygunluk değerlendirme kuruluşu ulusal mevzuata uygun bir şekilde kurulmak ve tüzel kişiliği haiz olmak zorundadır.
b) Kuruluş, uygunluk değerlendirmesi hizmeti sunacağı işletme veya değerlendireceği ürün ile herhangi bir bağı olmayan bağımsız ve üçüncü bir taraf niteliğinde olmak zorundadır. Değerlendirdikleri ürünün tasarımı, imalatı, arzı, bir araya getirilmesi, kullanımı veya bakımında yer alan işletmeleri temsil eden sanayi, ticaret veya meslek odası, birliği veya derneği veya meslekî federasyona bağlı bir uygunluk değerlendirme kuruluşu ancak, herhangi bir çıkar çatışmasının bulunmadığı ve bağımsız olduğu ispat edilebilir ise üçüncü taraf kuruluş olarak kabul edilebilir.
c) Uygunluk değerlendirme kuruluşunun;
1) Kendisi, idarecileri ve personeli, uygunluk değerlendirmesine konu ürünü tasarlayan, imal veya arz eden, satın alan, mülkiyetine alan, kuruluşun faaliyetleri için gereklilik hâli veya kişisel amaçla kullanımı saklı kalmak kaydıyla kullanan, ürünün kurulumunu gerçekleştiren ve bakımını yapan kişiler veya bu kişilerin yetkili temsilcisi olamaz,
2) Kendisi, idarecileri ve personeli, ürünün tasarımı, imalatı, inşası, pazarlanması, kurulumu, kullanılması ve bakımında doğrudan yer alamaz veya bu faaliyetleri gerçekleştirenlerin temsilcileri olamaz ve onaylanmış kuruluş olarak yürüttükleri uygunluk değerlendirme faaliyetlerine ilişkin kararlarının bağımsızlığını ve mesleğin gereklerinin layığıyla yerine getirilmesini olumsuz yönde etkileyebilecek, başta danışmanlık hizmeti verilmesi olmak üzere, hiçbir faaliyet içinde bulunamaz,
3) Şube, temsilcilik ve yüklenicilerinin faaliyetlerinin, yürüttüğü uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin gizlilik, nesnellik ve tarafsızlığını etkilememesi için uygunluk değerlendirme kuruluşu gerekli önlemleri alır.
ç) Uygunluk değerlendirme kuruluşu ve personeli, uygunluk değerlendirme faaliyetlerini meslekî kuralların gerektirdiği azamî düzeyde ve kendi alanlarında gerekli teknik liyakat ile yerine getirirler ve kararları ile uygunluk değerlendirmesinin sonuçları üzerinde etkide bulunabilecek ve özellikle bu faaliyetlerin sonuçları ile çıkar ilişkisi bulunan kişilerden gelebilecek her türlü baskıdan ve başta malî teşvikler olmak üzere tüm teşviklerden uzak durur.
d) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, ilgili teknik düzenlemede yer alan ve hakkında görevlendirildiği tüm uygunluk değerlendirme işlemlerini, ister kendi yapsın ister onun sorumluluğunda ve adına yapılsın, yerine getirmeye muktedir olmak zorundadır. Uygunluk değerlendirme kuruluşu, onaylanmış kuruluş olarak görevlendirildiği her bir uygunluk değerlendirme işlemi ve her bir ürün çeşidi veya kategorisinde ve her zaman;
1) Uygunluk değerlendirme görevlerini yerine getirmek için teknik bilgiye ve yeterli ve uygun deneyime sahip gerekli personele, 
2) Uygunluk değerlendirme işlemlerinde izlenen yöntemlerin şeffaflığını ve tekrar kullanılabilmesini sağlamak üzere kayıtlarına,
3) Onaylanmış kuruluş olarak yerine getirdikleri görevler ile diğer görevlerini birbirinden ayırmalarını temin edecek uygun politika ve usûllere,
4) Uygunluk değerlendirmesi için başvuran işletmenin büyüklüğü, faaliyette bulunduğu sektör, yapısı, işlem yapılacak ürüne has kullanılan teknolojinin karmaşıklık düzeyi ile toplu veya seri üretim sürecinin niteliğini temel alan faaliyetlerin icrası için gerekli yöntemlere, sahip olmak zorundadır.
e) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, görevlendirildiği uygunluk değerlendirme faaliyetleriyle ilgili teknik ve idarî görevleri yerine getirmek için gerekli imkânlara sahip olmak ve gerekli teçhizat ve olanaklara erişmek yükümlülüğündedir.
f) Kuruluşun, uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yerine getirmekten sorumlu
personeli;
1) Kuruluşun, onaylanmış kuruluş olarak yerine getirmekle görevlendirildiği uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin tamamını kapsayan yeterli teknik ve meslekî eğitime,
2) Yapacakları değerlendirmenin gerekleri hakkında yeterli bilgiye ve değerlendirmeyi gerçekleştirmek için gereken yetkiye,
3) Teknik düzenlemenin ilgili temel gerekleri ve hükümleri ile uygulanabilir uyumlaştırılmış ulusal standartlar hakkında yeterli ve uygun bilgiye ve kavrayışa,
4) Yaptıkları değerlendirmeleri gösteren belge, kayıt ve raporları hazırlama kabiliyetine,
sahip olmak zorundadır.
g) Onaylanmış kuruluş, yürüttüğü faaliyetleri kapsayacak nitelikte olmak ve sorumluluğun kamu tarafından üstlenildiği durumlar hariç olmak üzere, teminat oranı yetkili kuruluş tarafından uygunluk değerlendirme faaliyetine konu ürünün doğası gereği taşıdığı ve normal kullanım süresi içinde arz edebileceği riskler, uygunluk değerlendirme faaliyetinin ve kullanıcı ile tüketicilerin niteliği ile sektörün büyüklüğü gibi ölçütler göz önüne alınarak belirlenen meslekî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.
ğ) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, kendisinin, idarec
ilerinin ve değerlendirmeyi yapacak personelinin tarafsızlığını sağlamak yükümlülüğündedir. Kuruluşun, idarecilerine ve değerlendirmeyi yapacak personeline vereceği ücretler, yapılan değerlendirmelerin sayısına veya bu değerlendirmelerin sonuçlarına göre belirlenemez.

h) Uygunluk değerlendirme kuruluşunun personeli, yetkili kuruluşlara mevzuat gereği bilgi ve belge verme yükümlülüğü hariç olmak üzere, ilgili teknik düzenleme gereğince yürüttükleri faaliyetler sırasında edindikleri bilgilerin gizliliğini ve fikri mülkiyet hakkı kapsamındaki bilgileri korumak zorundadır.
ı) Uygunluk değerlendirme kuruluşları, ilgili standardizasyon faaliyetlerine ve onaylanmış kuruluşların koordinasyonu için Avrupa Birliği tarafından ilgili teknik düzenleme kapsamında oluşturulan grubun çalışmalarına katılır veya değerlendirme faaliyetlerini yürüten personelinin bu faaliyetlerden haberdar olmasını sağlar ve onaylanmış kuruluşların koordinasyonu için oluşturulan grubun çalışmaları sonucunda ortaya çıkan karar ve metinleri rehber belge olarak kabul eder.
(2) Bu maddede öngörülen nitelikleri karşılayan uyumlaştırılmış ulusal standartlara uyduğunu belgeleyen uygunluk değerlendirme kuruluşlarının bu maddenin gereğini yerine getirdiği varsayılır.

Akreditasyonun tercih edilmesi
MADDE 8  (1) Yetkili kuruluşlar, onaylanmış kuruluşları görevlendirirken 4 üncü maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde akredite edilmiş olan uygunluk değerlendirme kuruluşlarını tercih eder. Yetkili kuruluşlar, 4 üncü maddeninyedinci fıkrası çerçevesinde akredite olmayan uygunluk değerlendirme kuruluşlarını ancak 6 ncı maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kanıt ve belgeler ile geçerli gerekçelerin varlığı hâlinde onaylanmış kuruluş olarak görevlendirebilir.
Bildirim süreci ve atama
MADDE 9  (1) Onaylanmış kuruluş adayına ilişkin gerekli kayıt ve belgeler Bakanlık aracılığıyla Komisyona bildirilir. Bildirim, ilgili uygunluk değerlendirme faaliyetlerine, modül veya modüllere, uygunluk değerlendirmesine konu ürün veya ürünlere ve kuruluşun yetkinliğine dair tüm detayları içerir. Yetkili bir kuruluş, 4 üncü maddenin yedincifıkrası çerçevesinde akredite edilmemiş bir uygunluk değerlendirme kuruluşunu onaylanmış kuruluş olarak görevlendirdiği takdirde, bu kuruluşun yetkinliğinin ilgili teknik düzenleme kapsamında doğrulanmasını temin edecek nitelikteki kanıt ve belgeleri, görevlendirmede göz önünde bulundurulan geçerli gerekçeleri içeren resmî bir açıklama ile birlikte gerektiğinde Komisyona gönderilmek üzere Bakanlığa iletir.
(2) Komisyona bildirim tarihinden itibaren, onaylanmış kuruluş adayının yeterliliğinin değerlendirilmesinde akreditasyon belgesi kullanılmış ise iki hafta, kullanılmamış ise iki aylık süre içinde Komisyon veya Avrupa Birliğine üye devletler, bildirimi yapılan onaylanmış kuruluş adayının yeterliliği hakkında ek bilgi isteyebilir veya itirazda bulunabilir.
(3) Yetkili kuruluşlar, Avrupa Birliğine üye bir devlet tarafından görevlendirilen onaylanmış kuruluş adaylarının yeterliliklerine ilişkin ek bilgi taleplerini veya itirazlarını ikinci fıkrada belirtilen süreler içinde Komisyona iletilmek üzere Bakanlığa bildirebilir.
(4) Bildirimi yapılan uygunluk değerlendirme kuruluşuna Komisyon tarafından bir kimlik kayıt numarasının tahsis edilmesini müteakip, yetkili kuruluş bu kuruluşu onaylanmış kuruluş olarak atar. Atama kararı, yetkili kuruluş tarafından en kısa sürede Resmî Gazete’de yayımlanır.
(5) Onaylanmış kuruluşların bildirime konu faaliyet ve özelliklerinde meydana gelen değişiklikler Bakanlık aracılığıyla Komisyona bildirilir.

Onaylanmış kuruluşların yükümlülükleri
MADDE 10  (1) Onaylanmış kuruluşlar, uygunluk değerlendirme kuruluşlarının 4 üncü maddede belirlenen sorumluluklarına ilave olarak;
a) İmalatçının ilgili teknik düzenlemenin veya ilgili uyumlaştırılmış ulusal standardın veya teknik şartnamenin şartlarına uymadığını tespit ettiklerinde, imalatçıdan gerekli düzeltici önlemleri almasını talep etmek ve uygunluk belgesi düzenlememek,
b) Uygunluk belgesi düzenledikten sonra yapacakları gözetim sırasında ürünün uygunsuzluğunu tespit ettikleri takdirde, imalatçıdan gerekli düzeltici önlemleri almasını talep etmek ve gerekirse uygunsuzluk hâliyle orantılı olarak belgeyi askıya almak veya geri çekmek,
c) (b) bendinde belirtilen uygunsuzluk ile ilgili olarak imalatçı tarafından gerekli düzeltici önlemlerin alınmadığı veya bu önlemlerin istenen etkiyi doğurmadığı durumlarda uygunsuzluk hâliyle orantılı bir şekilde belgenin kapsamını veya süresini kısıtlamak, belgeyi askıya almak veya geri çekmek,
ç) Vermeyi reddettikleri, kısıtladıkları, askıya aldıkları veya geri çektikleri belgeler, onaylanmış kuruluş görevlendirilmesi kapsam ve şartlarını etkileyen değişiklikler, piyasa gözetim ve denetimini gerçekleştiren yetkili kuruluşlardan aldıkları uygunluk değerlendirme faaliyetlerine ilişkin bilgi talepleri ve talep edilmesi hâlinde, Türkiye dışındaki faaliyetleri ve taşeronluk ilişkileri de dâhil olmak üzere onaylanmış kuruluş olarak gerçekleştirdikleri uygunluk değerlendirme faaliyetleri ve diğer faaliyetler hakkında kendilerini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirmek,
d) Görevlendirildikleri teknik düzenlemenin kapsamına giren aynı ürün grubuna ilişkin aynı tür faaliyetleri sürdüren diğer onaylanmış kuruluşlara olumsuz sonuçlanan uygunluk değerlendirme işlemleri ile talep edilmesi hâlinde, olumlu sonuçlanan uygunluk değerlendirme işlemleri hakkında bilgi vermek,
e) İlgili teknik düzenlemede belirtilen diğer sorumlulukları yerine getirmek,
zorundadır.
Onaylanmış kuruluşlara uygulanacak yaptırımlar
MADDE 11  (1) 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen gözetim ve denetimin olumsuz sonuçlanması hâlinde, onaylanmış kuruluşların faaliyetleri yetkili kuruluşça geçici olarak kısıtlanır veya askıya alınır. Tespit edilen uygunsuzlukların ilgili teknik düzenlemede belirtilen süre içinde, bu sürenin belirtilmemiş olması hâlinde;
a) Değerlendirmeye konu ürünün arz edebileceği risklerin ciddiyeti,
b) Tehlikenin aciliyeti,
c) Kullanıcı ve tüketicilerin nitelikleri,
gibi ölçütler göz önüne alınarak yetkili kuruluşça belirlenecek ve yirmi iş gününden az, altmış iş gününden fazla olamayacak bir süre içinde giderilmemesi durumunda, yetkili kuruluşça, bu kuruluşların ilgili teknik düzenleme kapsamındaki onaylanmış kuruluş statülerine son verilir.
(2) Onaylanmış kuruluşların faaliyetlerinin kısıtlanması, askıya alınması veya onaylanmış kuruluş statülerinin kaldırılmasına ilişkin kararlar yetkili kuruluşlar tarafından Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu kararlar, Bakanlıkaracılığıyla Komisyona bildirilir.
(3) Faaliyeti kısıtlanan, askıya alınan veya onaylanmış kuruluş statüsüne son verilen veya kendi isteği ile faaliyetine son veren bir onaylanmış kuruluş, faaliyette bulunduğu dönemde yapmış olduğu uygunluk değerlendirme işlemleri ile ilgili kayıt ve belgeleri, aynı konuda faaliyette bulunan başka bir onaylanmış kuruluşa gerektiğinde devredilmek üzere yetkili kuruluşa teslim eder. Ancak, devri yapan onaylanmış kuruluşun 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen süre içinde kayıt ve belgeleri muhafaza etme ve talebi hâlinde yetkili kuruluşa sunma sorumlulukları devam eder. Yetkili kuruluş, onaylanmış kuruluşun bu sorumlulukları yerine getirmesi için gereken tedbirleri alır. 
(4) Komisyon veya Avrupa Birliğine üye devletlerden birinin Türkiye’nin görevlendirdiği bir onaylanmış kuruluşun teknik yeterliliğinin ve ilgili mevzuata uygunluğunun incelemesini talep etmesi hâlinde, 1/2006 sayılı Türkiye - Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi Kararının 4 üncü maddesinde belirtilen usûl takip edilir. Yetkili kuruluşlar, gerekli bilgi ve belgeleri Bakanlığa iletir, ilgili taraflarla gerekli işbirliğini tesis eder ve gerekli tedbirleri alır.
Onaylanmış kuruluşların eşgüdümü ve işbirliği
MADDE 12  (1) Yetkili kuruluşlar, görevlendirdikleri onaylanmış kuruluşları, yürüttükleri uygunluk değerlendirme faaliyetleri sırasında karşılaştıkları sorunları değerlendirmek ve çözüm önerileri oluşturmak amacıyla toplantıya çağırabilir. Yetkili kuruluş, bu toplantılar sonucunda ortaya çıkan hususları, gerektiği takdirde Bakanlığa ve diğer yetkili kuruluşlara iletir.


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Şube, Temsilcilik ve Yükleniciler ile İşletme İçi Akredite Birimler
Şube, temsilcilik ve yükleniciler
MADDE 13  (1) Bir onaylanmış kuruluşun uygunluk değerlendirmesine ilişkin bazı görevleri bir yükleniciye yaptırdığı veya bir şube veya temsilciliğini bu işler için kullandığı hâllerde, bu şube, temsilcilik veya yüklenicilerin 7 ncimaddede düzenlenen nitelikleri taşıyor olmasından ve yetkili kuruluşu bu konuda bilgilendirmekten onaylanmış kuruluş sorumludur.
(2) Yurt dışında yerleşik olanlar dâhil tüm şube ve temsilciliklerinin veya iş yaptırdıkları yüklenici kuruluşların yürüttükleri faaliyetlerden, onaylanmış kuruluş sorumludur. Bu birimlerin dâhil olduğu uygunluk değerlendirme faaliyetleri sonucunda verilecek belgeler, işin sahibi onaylanmış kuruluş tarafından bizzat düzenlenir.
(3) Uygunluk değerlendirme faaliyetleri ancak müşterinin rızasıyla bir şubeye, temsilciliğe veya yükleniciye yaptırılabilir.
(4) Onaylanmış kuruluş şube, temsilcilik ve yüklenicilerinin yeterlilik değerlendirmesine ve ilgili teknik düzenleme kapsamında yürüttükleri işlere dair belgeleri 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen süre içinde muhafaza eder ve talebi hâlinde yetkili kuruluşa sunar.
(5) Yetkili kuruluşlar, şube, temsilcilik veya yüklenicilerinin uygunsuzlukları nedeniyle, atadıkları onaylanmış kuruluşun statüsünü geri alabilir.
Yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların şube, temsilcilik ve yüklenicileri
MADDE 14  (1) Yetkili kuruluşlar, görev alanlarına giren mevzuat kapsamında, yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların adına veya sorumluluğunda Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten şube, temsilcilik veya yüklenici gibi birimleri re’sen veya şikâyet üzerine bu Yönetmeliğin ve ilgili teknik düzenlemenin uygulanabilir hükümlerini esas alarak denetler. Denetim esnasında yetkili kuruluşlar, gerektiği takdirde, yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluş ile onun Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten şube, temsilcilik veya yüklenicileri arasındaki yetki devrini ve işbölümünü düzenleyen sözleşmeleri de inceler.
(2) Yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların adına veya sorumluluğunda Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten şube, temsilcilik veya yüklenici gibi birimlerin; yürüttükleri faaliyetleri kapsayacak şekilde 4 üncü maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde akredite edilmiş olmaları hâlinde veya yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluş Avrupa Birliği’ne üye devletlerden birinin eşdeğerlik incelemesini olumlu bir şekilde tamamlamış ulusal akreditasyon kuruluşunca akredite edilmiş ve bu akreditasyon belgesinin Türkiye’de yerleşik şube, temsilcilik veya yüklenicilerini de kapsıyor olması hâlinde gerekli teknik yeterliliğe sahip oldukları varsayılır.
(3) Yetkili kuruluş, ikinci fıkrada belirtilen akreditasyon belgelerinin varlığı hâlinde ayrıca bir teknik yeterlilik denetimi yapmaz. Ancak, bu hüküm yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların adına veya sorumluluğunda Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten şube, temsilcilik veya yüklenici gibi birimlerin yetersizliğine ilişkin ciddî bulgu ve kanıtların varlığı hâlinde yetkili kuruluşun yeterlilik denetimi yapmasını engellemez. 
(4) Yetkili kuruluş, birinci fıkrada belirtilen denetim esnasında veya piyasa gözetimi ve denetimi de dâhil olmak üzere diğer faaliyetleri neticesinde yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların adına veya sorumluluğunda Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten şube, temsilcilik veya yüklenici gibi birimler hakkında bir uygunsuzluk tespit ettiğinde,  1/2006 sayılı Türkiye - Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi Kararının 4 üncü maddesinde belirtildiği şekilde gerekçelerini belgelendirerek yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşu görevlendiren devletin yetkili kuruluşlarından bu onaylanmış kuruluşun ve Türkiye’de faaliyet gösteren birimlerinin teknik yeterliliğini teyit etmelerini Bakanlık aracılığıyla isteyebilir. İkinci fıkrada belirtilen akreditasyon belgelerinin varlığı hâlinde, yetkili kuruluş ilgili akreditasyon kuruluşunu ayrıca Bakanlık aracılığıyla bilgilendirir.
(5) Tespit edilen uygunsuzlukların makûl bir sürede giderilmediği durumlarda 1/2006 sayılı Türkiye - Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi Kararının 4 üncü maddesinde belirtilen usûl izlenir.
İşletme içi akredite birimler
MADDE 15  (1) Bir parçası olduğu işletmenin diğer bölümlerinden kesin bir şekilde ayrılmış olması ve değerlendirdiği ürünün tasarım, üretim, arz, kurulum, kullanım veya bakım aşamalarına katılmaması kaydıyla, bir işletme içi akredite birim, A1, A2, C1 ve C2 modüllerinde düzenlenen yöntemlerin uygulanması amacıyla işletme içi uygunluk değerlendirmesi faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılabilir.
(2) Bir işletme içi akredite birim, aşağıdaki nitelikleri taşımak zorundadır:
a) Akreditasyonunun 4 üncü maddenin yedinci fıkrasına uygun şekilde yapılmış olması.
b) Birim ve personelinin parçası oldukları işletmenin diğer bölümlerinden bağımsız olması, ulusal akreditasyon kuruluşuna da gösterebilecek ve işletmenin içinde tarafsızlıklarını sağlayacak şekilde ast-üst ilişkisine sahip olması.
c) Hem birimin hem de personelinin değerlendirdikleri ürünün tasarım, imalat, arz, kurulum, işletim veya bakımından sorumlu olmaması ve kararlarının bağımsızlığı veya yürüttükleri değerlendirme işlemlerine ilişkin dürüstlükleri ile çatışabilecek herhangi bir faaliyetle irtibatlarının bulunmaması.
ç) Sadece parçası olduğu işletmeye hizmet vermesi.
(3) Bir işletme içi akredite birim hakkında Komisyona veya Avrupa Birliği üyesi devletlere bildirim yapılmaz. Ancak, akreditasyonuna ilişkin bilgiler, bu birimin bağlı olduğu işletme veya ulusal akreditasyon kuruluşu tarafından, talebi hâlinde, yetkili kuruluşa sunulur.
(4) Yetkili kuruluşlar, gerektiğinde işletme içi akredite birimleri denetleyebilir. İkinci fıkrada belirtilen nitelikleri taşımayan işletme içi akredite birimlerin faaliyetlerine yetkili kuruluşlarca son verilir. 
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Yabancı onaylanmış kuruluşların denkliği
MADDE 16  (1) Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yerleşik onaylanmış kuruluşlar, karşılıklılık esası gözetilerek, Türkiye’de yerleşik olanlara denk kabul edilir.
(2) Türkiye ve Avrupa Birliği dışında yerleşik bir onaylanmış kuruluşun denk kabul edilebilmesi için, Avrupa Birliği ile onaylanmış kuruluşun yerleşik olduğu üçüncü ülke arasında bir karşılıklı tanıma anlaşmasının yapılmış olması ve benzer bir anlaşmanın Türkiye ile bu üçüncü ülke arasında da akdedilerek usûlüne göre yürürlüğe konulmuş olması gerekir.
Uygulama
MADDE 17  (1) Bu Yönetmelik hükümleri, ilgili teknik düzenlemelerle birlikte uygulanır.
Ceza hükümleri
MADDE 18 ‒ (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında 4703 sayılı Kanunda belirtilen idarî para cezaları uygulanır.



Yürürlükten kaldırılan mevzuat
MADDE 19  (1) 13/11/2001 tarihli ve 2001/3531 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ile Onaylanmış Kuruluşlara Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. İlgi mevzuatta anılan Yönetmeliğe yapılan atıflar bu Yönetmeliğe yapılmış sayılır.
Mevcut akreditasyon belgeleri
GEÇİCİ MADDE 1  (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce uygunluk değerlendirme kuruluşlarına verilmiş akreditasyon belgeleri, 31/12/2014 tarihini geçmemek kaydıyla, vadeleri son bulana kadar geçerliliklerini korur. Anılan belgelerin yenilenmesi veya uzatılması hâlinde bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 20  (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 21  (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.


















 KAYNAKÇA